Fark Yaratan Röportaj bölümümüzün beşinci konuğu 14. Sezon Fark Yaratanımız Müzikist’in kurucusu Onur Kahvecioğlu. 2017 yılında kurduğu Müzikist ile sanatın daha erişilebilir olması için köy okullarındaki öğrencileri, müzik öğretmenlerini, müzik öğrencilerini ve bağımsız müzisyenleri güçlendirmek üzere çalışmalar yapan Onur Kahvecioğlu’nun çalışmalarını konuştuk.
Müzikist’in kurucusu olarak 7 Haziran’da kamuoyuyla paylaştığımız üzere 14. Sezon Fark Yaratanlarımızdan biri seçildiniz, tekrar Fark Yaratanlar ailemize hoş geldiniz. Ayrıca röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için de teşekkür ederiz. Henüz sizinle bu röportaj aracılığıyla yeni tanışacak olan okuyucularımız için kendinizden bahsedebilir misiniz?
Merhaba, ben teşekkür ederim davetiniz için. Ben Onur. Müzik öğretmeni ve müzisyenim. Aynı zamanda Müzikistim. Gaziantep’li bir halk ozanının torunu olarak ailemdeki Türk Müziği kültürüyle birlikte farklı şehirlerde farklı kültürlerden beslenerek büyüdüm. Böylesi bir serüven benim bugün dünyaya bakış açımı, sanatımı ve yaptığım işleri derinlemesine etkiledi diye düşünüyorum. Çok kültürlü bir geçmişe sahipseniz farklı hassasiyetleri de heybenizde barındırıyorsunuz. Müzik bu hassasiyetleri bir araya getirebilecek, birleştirici ve herkese iyi gelecek bir güce sahip. Ben müziğin bu yönünü hem kendi sanatımda hem eğitimci tarafımda hem de sivil toplum faaliyetlerinde işlemeyi seçtim. Müziğimde daha sentez bir dil kullanıyorum. Müzik eğitim yöntemlerimde farklı kültürleri içine alan kapsayıcı bir yaklaşım tercih ediyorum. Bugün Müzikist de tam bu noktada, müziğin tüm renklerini keşfe çıkan ve bunu yaygınlaştırmak isteyen bir yerde. Buradan farklı kültürleri keşfetmeyi sevdiğim sonucuna rahatlıkla varabilirsiniz sanırım. Aynı zamanda doğaseverim diyebilirim. Doğanın ilham verici bir yanı var. Hayatımda ve yaptığım tüm işlerde doğanın payını arttırmaya özen gösteriyorum. Kendi müziğimi yapmaya çalışıyorum. Son dönemde Müzikist çalışmalarına ağırlık versem de konserlerim aralıklarla devam ediyor. Son olarak ülkemizin köklü kurumu ve içinde yer almaktan onur duyduğum Darüşşafaka’da müzik öğretmeni olarak görev yapıyorum.
Okuyucularımızla Müzikist’in niçin kurulduğunu, hangi sorunlara çözüm üretmek üzere çalışmalar gerçekleştirdiğini paylaşabilir misiniz?
Müzikist müziğin iyileştirici ve birleştirici gücünü bir araya getiren bir sivil toplum kuruluşu. Hem müzisyen hem de müzik öğretmeni kimliğimle ve daha önce müzik bölümü öğrencisi olarak yaşadığım problemlerin bir çözüm alanı burası. Ülkemizde maalesef sanat eğitimine erişim oldukça güç. Özellikle kırsal bölgelere gittikçe sanata erişim oranı düşüyor. Çocukken İstanbul’a taşındığımızda evimize en yakın okul bir köy okuluydu. Burada üç yıl okudum. Köy okullarının yaşadığı sorunları bire bir deneyimledim. Mesela bir müzik öğretmenimiz yoktu. Çok istememe rağmen enstrüman çalmayı öğrenemedim. Hatta şöyle bir şey anlatayım. Okulda koromuz yoktu. Sınıf arkadaşlarımla bir araya gelerek bir koro oluşturduk. Bir öğretmenimiz de beni şef olarak seçti. Henüz 11 yaşındayken müzik yapmak için kendi alanımı oluşturmuş ve müzik adına ilk aktivist tutumumu gerçekleştirdim diyebilirim. Müzikist olarak müzik eğitiminin erişilebilirliği üzerine çalışmalar yapıyoruz. Bu noktada hem köy okullarındaki öğrencilerle hem müzik bölümü öğrencileriyle hem de müzik öğretmenleriyle çalışmalar yürütüyoruz. Yani müzik eğitimini güçlendirmek için müzik eğitimi aktörlerinin tümünü etkileyecek projeler gerçekleştirmeyi önemsiyoruz.
Müzisyenlik tarafımda kendi müziğimi icra edecek alanlar bulmakta ve görünür olmakta zorlandığım bir süreç oldu. Genç sanatçıların kendi sanatlarını icra edecekleri alanların bu kadar az olması oldukça motivasyon düşürücü. Müzikist farklı müzik türlerinden kendi müziğini yapan ve yapmak isteyen genç sanatçılara performans alanı açıp onların daha görünür olmasını sağlayacak medya çalışmaları gerçekleştiriyor. Bir bakıma bugün Müzikist’in hedef kitlesi, geçmişte Onur’un yaşadığı problemlerin bir çıktısıyla oluştu. Tabii sorunlara seyirci kaymayıp çözümün bir parçası olmak zor ama daha tatmin edici. Benim için bir yaşam amacına da dönüşüyor sanırım.
Müzik eğitimini güçlendirmek üzere yürüttüğünüz farklı çalışmalar kapsamında sanata erişimi kısıtlı olan kırsal bölgelerde, ekibinizle birlikte atölyeler de
gerçekleştiriyorsunuz. Bu atölyelerle neyi amaçladığınızı ve Anadolu Sanatdolu olarak isimlendirdiğiniz çalışmalar bütününde başka hangi kitlelere ne gibi olanaklar sunduğunuzu kısaca anlatır mısınız?
Anadolu Sanatdolu müzik eğitimi alanında yaptığımız tüm projelerin bir çatı ismi. Aslında ismi amacını da açıklıyor. Anadolu sanatla dolsun diye 2016’dan beri bu yoldayım. Müzik eğitiminin daha erişilebilir olması adına çalışmalar yürüttüğümüz Anadolu Sanatdolu’da müzik öğretmenleri, müzik bölümü öğrencileri ve köy okullarındaki öğrencilerle çalışmalar yürütüyoruz. Öncelikle köy okullarındaki öğrencileri müzik tanıştıracak atölyeler gerçekleştiriyoruz. Dediğim gibi Müzikist’in hedef kitlesini oluştururken kendi deneyimlerimden yola çıktım. Bugün Müzikist’te benim gibi müzik tutkusu olan çocuklar rahatlıkla müzikle tanışsın, enstrüman öğrensin ve tutkusunun peşinden gitsin diye köy okullarında bu müzik atölyelerini gerçekleştiriyoruz. Lisede güzel sanatlar lisesi müzik bölümünü kazanarak ilk müzik eğitimi yolculuğuma başladım. Daha sonra Uludağ Üniversitesi Müzik Öğretmenliği bölümünü kazandım. Yani bir müzik bölümü öğrencisinin ne gibi zorluklarla karşılaşabileceğini yaşayarak gördüm. Bir müzik bölümü öğrencisinin kariyer yolculuğunda önünde çokça seçenek olduğunun farkında olması, kendini tanıması ve buna yönelik bir planlama yapması ileride daha başarılı, mutlu ve idealist müzik insanlarının yetişmesine vesile olacaktır. Müzikist olarak müzik bölümü öğrencilerine yönelik mentorluk programıyla onları kariyer yolculuğunda yalnız bırakmamaya çalışıyoruz. Tabii ki müzik öğretmenleri… Güçlü bir müzik eğitimi istiyorsak müzik öğretmenlerinin motivasyonlarını, kapasite gelişimlerini öncelemek gerekir. Biz müzik öğretmenlerinin mesleki gelişimlerine yönelik atölye ve seminerler gerçekleştiriyoruz. Anadolu Sanatdolu’nun son parçası olarak da “Enstrüman Destek Programı”mız var. Burada başarılı fakat dezavantajlı müzik bölümü öğrencilerine enstrüman desteğinde bulunuyoruz.
Müzikist, aynı zamanda bağımsız genç müzisyenlere de İz Bırakmayan Festival Müzikist Doğa Atölyeleri (MDA) ile sahne alma, iş birlikleri geliştirebilme gibi olanaklar sunuyor. Festival kapsamında neler yapıyorsunuz? İklim değişikliğine dikkat çekme konusunda da Müzikist olarak bir mücadeleniz olduğunu biliyoruz, festivalde bunun yansımaları nasıl görülüyor?
MDA, Müzikist’in felsefesiyle yaptığı çalışmaları bir araya getiren üç günlük bir yaşam alanımız. Doğanın kalbinde hem kendimizi keşfettiğimiz hem sanatın getirdiği yaratıcı alana kendimizi bıraktığımız ve birçok farklı konuda farkındalık edindiğimiz bir festival. Burada farklı disiplinlerden birçok sanatçı ve farklı türde müzik yapan birçok müzisyen bir araya geliyor. MDA’yı 2018’den bugüne her yıl yaz aylarında düzenleniyoruz. Türkiye’nin birçok şehrinden katılımcımız, paydaşlarımız ve ortaklarımız bu zamanı iple çekiyor diyebiliriz. MDA’da tüm sanatçılar, eğitmenler ve katılımcılar üç gün boyunca bir arada yaşıyor. Yani diğer festival alanlarından ayıran en önemli özellik bu diyebilirim. Diğer taraftan toplumsal sorunları ve dünyanın sorunlarını konuşan, tartışan bir alan da yaratıyoruz. Sivil toplum örgütlerinin ve aktivistlerin de sanat dünyasıyla kaynaştığı ve kendi sorunlarını farklı kitlelere aktarabildiği de bir festival. Sanat en zor konuları bile etkili ve akılda kalıcı şekilde anlatabilme etkisine sahip. Eğer biz bu etkiyi dünyamızın sorunları için kullanabilirsek, farkındalık oluşturmada ve çözümlere yönelik aksiyon almada hızlanabiliriz. İklim krizi konusunda MDA’nın dünyanın sesi olma gibi bir misyonu da var. MDA katılımcılarının belirli bir farkındalığa ulaşarak alandan ayrılmalarını istiyoruz. Şehre döndüklerinde yaşamlarında ciddi değişiklik yaşayan, hatta iklim krizi alanında aktif rol alan katılımcılarımız var. MDA doğa ve sanatın buluşma enerjisiyle güçlü bir kişisel dönüşüm alanı.
Okuyucularımızdan her sene gerçekleştirdiğiniz festivaliniz MDA’yı merak edenler olacaktır, yakın zamanda bir festival gerçekleştirmeye de hazırlanıyorsunuz. Bu sene festivali nerede ve ne zaman yapacaksınız? Kimler bu festivale katılabilir ve bunun için ne yapması gerekir, okuyucularımızla paylaşmak ister misiniz?
MDA’yı her yıl farklı şehirlerde gerçekleştiriyoruz. Bu yıl ilk kez İstanbul’da gerçekleştireceğiz. 1 - 3 Eylül tarihlerinde Polonezköy’de gerçekleştireceğiz. Kamplı bir etkinlik. Harika bir program hazırlığımız var. Oldukça heyecanlıyız. MDA’ya isteyen herkes katılabilir. Festivalle ilgili tüm bilgileri aktif olarak Muzikist ve MDAfest Instagram sayfamızdan paylaşıyoruz. Merak edenler ve katılmak isteyenleri bekleriz. Herkesi bu deneyimin bir parçası olmaya davet ediyorum.
21 Haziran, Dünya Müzik Günü olarak kutlanıyor. Bu vesileyle tüm ekibin müzik gününü kutluyoruz. Müzik sizce neden önemli? Neden bireylerin müzikle iç içe olmasını önemsiyor ve buna yönelik çalışıyorsunuz?
Çok teşekkür ederim. Müziğin evrensel olma tarafını çok seviyorum. Bu gibi günlerde daha dünyalı hissediyorum. 24 Nisan Müzikist’in kuruluş yıl dönümü. Biz de kendi içimizde bu günü Müzikist Günü olarak adlandırıyoruz. Böyle özel günler varlığımızı onore etmenin bir başka yolu diye düşünüyorum. İyi ki müzik var, iyi ki müzik yapan ve bu keyfe katılan insanlar var. Müzik esasen insanın kendini tanıması için en güzel araçlardan biri. Müzik, duygularla yapılan bir sanattır. Dolayısıyla duyguların dünyasında insan kendini daha yakından tanıma fırsatı yakalar. Sanat, anlamlandırma üzerine kuruludur. Birbirimizi, dünyamızı, canlıları ve yaşamı anlamamıza vesile olan bir araçtır müzik sanatı. Yani tüm bu yolculuğa başlamış bir çocuk ya da bir birey önce kendisi için daha sonra toplum için daha mutlu ve faydalı bir yaşam sürebilir. Umarım bu yolculuğa herkes çıkabilir.
Çalışmalarınızda okuyucularımızın size destek olabileceği alanlar var mı? Müzikist için, çalışmalarınıza katkı sunmak için neler yapabilirler?
Müzikist’i tüm sosyal medya kanallarından takip ederek kolay bir yerden başlayabilirler. Dileyen herkes etkinliklerimize katılabilir. Gönüllü olabilir. Bunlar için dönemlik çağrılarda bulunuyoruz. Herkes projelerimiz ve özel günler için tasarlanmış bağış ve hediye kartlarından satın alarak destek olabilir. Ayrıca muzikist.org web sitemizi ziyaret ederek çalışmalarımızı takip edebilir, heyecanımıza ortak olabilir.
Okuyucularımıza iletmek istediğiniz son bir mesajınız var mı?
Benim ve Müzikist’in hikayesini okudukları ve bir parçası oldukları için çok teşekkür ederim. Kelimelerin gücüne de inanırım. Bundan böyle bir bağ kurduğumuzu ve ailemizin genişlediğini hissedebiliyorum. Umarım bir yerlerde karşılaşırız. Görüşmek üzere.
Müzkist'in tüm çalışmalarına https://www.muzikist.org/ adresinden ulaşabilirsiniz.